8 Nisan 2012 Pazar

Yeşil Yapraklı Sebzeler...

Yeşil yapraklı sebzeler nelere iyi gelir?

*Yeşil sebzeler kan dolaşımını ve solunum sisteminizi güçlendirir.

*Besin değeri olarak yeşiller kalsiyum,magnezyum,potasyum,fosfor,çinko ve A,C,E,K vitaminlerince zengindir.

*Lif,folik asit,klorofil gibi birçok mikro besin maddesi ve faydalı bitkisel kimyasallarla doludur.

*Yeşil yapraklı sebzeler diyabet riskini azaltır.


*Bağışıklık sistemini güçlendirir.
*Karaciğer,safra kesesi ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirir.
   

   



5 Nisan 2012 Perşembe

Vitaminler..

* Bahçe bitkileri,insan vücudunun ihtiyacı olan ve çoğu gıdalarda bulunmayan kalsiyum,fosfor ve demir yönünden önemli besin kaynaklarıdır.Mineraller,yani meyve tuzları,meyve ve sebzelere bazik özellik kazandırmaktadır.
* Meyve ve sebzeler bu özellikleri ile asitleri nötralize ederek sindirimi kolaylaştırmakta ve kanın asit-baz dengesini korumaktadırlar.
* Bahçe bitkileri vitaminler bakımından çok zengin olup,bunlar sağlık açısından mutlaka gereklidirler.Birçok çeşitleri olup,değişik harflerle adlandırılmaktadırlar.


A Vitamini:

 * Gözün görme fonksiyonu ve yapısı açısından vitamin A temel maddedir.Bu maddenin vücut tarafından uzun süre alınmaması körlüğe dahi yol açabilir.A vitamini yönünden portakal,kayısı,şeftali,incir,havuç,ıspanak,maydanoz,marul ve salata grubu sebzeler oldukça zengindir.







B Vitamini:

* Sinir sistemi ve kalbin çalışmasını düzenler.Eksikliğinde beriberi hastalığı görülür.En fazla bamya,bezelye,fasulye,tere,domates,ıspanak,patates,fındık,fıstık ve cevizde bulunur.

fasulye

Patates







C Vitamini:

*Kan dolaşımı ve diş eti sağlığında etkilidir.Eksikliğinde skorbit hastalığı görülür.İnsanlar günlük C vitamini ihtiyaçlarının büyük bir kısmını meyve ve sebzelerden sağlamaktadırlar.Özellikle kuşburnu,turunçgiller,üzümsü meyveler,çilek, maydanoz,ıspanak,domates,biber,fıstık,fındık ve ceviz C vitaminince zengin bahçe bitkileridir.







D Vitamini:

* Vücuda alınan kalsiyumdan yararlanarak kemiklerin iyi gelişmesine yardımcı olur.Bu nedenle eksikliğinde raşitizm hastalığı görülür.Meyve ve sebzeler D vitamini yönünden zengin değillerdir.En önemli D vitamini kaynağı Güneştir.





E Vitamini:

* Sinir ve kas sisteminin iyi çalışmasını sağlar.Uzun süre vücuda alınmaması durumunda kısırlık ortaya çıkabilir.En fazla fıstık,fındık,bamya,kereviz,bezelye,havuç,
marul ve ıspanakta bulunur.










*Vitaminlerden A,D ve E vitaminleri yağda,diğerleri ise suda eriyebilen özelliktedir.Suda eriyen vitaminler vücutta uzun süre depolanamadıklarından günlük gıdalarla alınmaları gerekir.

3 Nisan 2012 Salı

Çim Bakımı

Çimlerin Bakımı

Çimler başarılı bir şekilde ekildikten sonra, korunmaları için optimum düzeyde bakım yapmak zorunludur. Çimlerin yıllarca tek tip ve güzel bir görünüm sergilemeleri sadece bu şekilde sağlanabilmektedir. Biçme, gübreleme, havalandırma (yüzeyi çentme) ve sulama, bu bağlamda en önemli bakım uygulamaları olarak ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra ayrık otlarıyla ve hastalıklarla mücadele de çim bakımına dahildir.

Biçme

Çim biçme, çimenlik alanlardaki en fazla zaman tüketen ve en önemli bakım uygulamaları arasında yer alan bir uygulamadır. Doğru gübrelemeyle birlikte gerçekleştirilen sık biçme uygulamaları, sık ve halı gibi güçlü bir çimenlik alanın gelişmesini destekler, zira çimlerin enine büyümesi teşvik edilmiş olur. Ayrıca çimleriniz güçlenir ve yıpranmalarla doğrudan baş edebilir. Doğru biçme zamanını belirlerken dikkat edeceğiniz şey, çim bitkisinin toplam boyunun üçte biri ilâ yarısından fazlasının kesilmemesidir. Biçme sırasında çimlerin çok daha fazlası alınırsa (radikal kesim) bitki hızla canlanamayacak kadar fazla yeşil alan yitirmiş olur. Ev bahçeciliğinde kesim boyu 3- 5 cm arasındadır. Buna göre 6-10 cm olmak üzere biçme uygulaması yapılmalıdır. Bunun haricinde, çimlerinizi ilkbaharda mümkünse haftada 1 veya 2 defa biçmeniz yararlı olacaktır.

Gübreleme

Çimler sürekli yeniden yapılanmak ve sık durmak zorunda olduklarından ve çimler biçildiğinde devamlı olarak yüzeyden besin maddeleri eksildiğinden, güçlü ve yeşil bir çimenlik alanın gelişebilmesi için, doğru gübreleme önem kazanmaktadır. Çimler sürekli bir büyüme süreci içindedirler. Bu bağlamda ihtiyaç duydukları besin maddelerinin bilinçli bir gübrelemeyle temin edilmesi gerekir. Bu bağlamda çimler sadece azota değil, bunun dışında, fosfat, potasyum, magnezyum ve eser elementlerden meydana gelen dengeli bir karışıma da gereksinim duyarlar. Bu besin maddeleri, bitkisel dokuların yapılandırılmasında ve bitkisel metabolizmanın yönetilmesinde, çeşitli görevleri yerine getirirler. Dolayısıyla gübreleme için en çok, gerekli besin maddeleri dengesini dikkate alan ve çeşitli besin maddeleri içeren gübreler uygundur.

Yağmurlama

Çiminizin daima yeterli neme sahip olmasına dikkat edin. Normalde doğal yağışlar bunun için yeterlidir. Yine de çimlerin uzun kuraklık dönemlerinde sulanması gerekirse, şu hususlara dikkat edin: Yeni çimenlik alanlar veya yeni ekilmiş yüzeyler 2 günde bir yaklaşık 1-2 l/m2 suyla yağmurlanmalıdır. Daha eski alanlarsa haftada sadece bir kez, ama maksimum 20 l/m2 kadar suyla yağmurlanmalıdır. Erken sabah veya geç akşam saatlerinde sulama yapılmalıdır. Kesinlikle göz alan güneş ışıkları varken değil.


2 Nisan 2012 Pazartesi

Vücut Direncini Arttıran Bitkiler


Narenciye Türleri:
C vitamini deposu olarak bilinen portakal, mandalina, limon ve greyfurtu kış aylarında bol bol tüketmenizde fayda var. Özellikle limon tüketmeye özen göstermelisiniz. Çorbanıza ve salatalara bol miktarda limon sıkmalısınız. Su içine de limon suyu sıkarak içebilirsiniz.
Okaliptus:
Solunum yolları için okaliptüs iyi bir antiseptiktir. Özellikle balgamlı öksürükte okaliptüs çayı faydalıdır. Piyasada çeşitli şekillerde okaliptüs çayları hazır olarak satılmakla birlikte kendiniz de evde hazırlayabilirsiniz. Okaliptüs çayı şöyle yapılır: Bir bardak sıcak suya 3-4 yaprak ufalanarak konur. 20 dakika süzülür, günde 2-4 bardak içilir.
Nane:
Nanenin içerisinde bulunan mentol, midenin normal çalışmasını sağlar ve mide yanmasını geçirir. Ayrıca vücuda giren grip mikrobuna karşıda savaşır. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres mide yanması gibi hastalıkar için faydalıdır. 
Kekik:
Dezenfekte edici ve balgam söktürücü özellikleri olan kekik de faydalıdır. Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında kekik çayı ya da gargarası kullanabilirsiniz. 
Adaçayı:
Adaçayı da dezenfektan ve mikrop kırıcı özellikleriyle gribe karşı yardımcınızdır. Günde birkaç bardak içmenizde fayda vardır. 
Salep:
Soğuk kış günlerinin sıcak içeceklerinden olan salep de öksürük keser ve balgam söktürür.
Mahlep:
Mahlep ağacının tohumları süt veya su içerisinde kaynatarak kullanılabilinir. Ya da ezilerek balla karıştırılır. Kurutulmuş ve öğütülmüş mahlep tohumları simit, kurabiye gibi şeylere katılabilinir. 
Sarımsak:
Sarımsağın antiseptik ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi çok eskiden beri bilinmektedir. Salgın hastalıklara karşı koruyucu özelliği vardır. Gün içinde 3-4 diş sarımsak yemek yeterlidir.
Karanfil:
Karanfilin de koruyucu etkisi vardır. Komposto ve çorbaların içine 1-2 adet karanfil atabilirsiniz. Salgın hastalıklar zamanında içme sularının içine 1-2 adet karanfil atılır. Karanfili ağzınıza atıp çiğnemek de ortamdaki mikroplara karşı koruyucu etkisinden faydalanmanızı sağlar.
Zencefil:
Zencefilin de direnç arttırıcı özellikleri vardır. Toz haline getirilmiş zencefili yiyeceklerin üzerine serpebilir veya içerisine katabilirsiniz, örneğin hamur işleri için una kataılabilinir. onur. Zencefil çayı da faydalıdır. 
Anason:
Günde 5 gram gibi az miktarda alınacak anason da faydalıdır. Uzun süre ve yüksek dozda anason almamalısınız. 
Biberiye:
Biberiyenin yaprakları ve çiçeklerinden yapılacak bitki çayı faydalıdır. Biberiye esansı ile masaj yapılabilinir.
Defne:
Grip ve ateş nöbetlerinde defne çok faydalıdır. Özellikle et yemeklerinde, soslarda ve sebze çorbalarında defne kullanabilirsiniz.
Ihlamur:
Solunum yollarındaki mikropları temizlemek için kış aylarında eskiden beri evlerimizden eksik olmayan ıhlamur çayını deneyebilirsiniz. Öksürüğü keser ve gribi iyileştirir. Bir bardak sıcak suyun içine 1 tatlı kaşığı kurutulmuş ıhlamur yaprağı konulur ve 10-15 dakika sonra süzülür. Ihlamur çayı içine bir miktar bal katarak içilir.
Kereviz:
Kerevizin de solunum yollarını temizleyici özelliği vardır. Öksürüğü keser. Kerevizin sapı, yaprağı ve kökünü kullanabilirsiniz. Salata olarak tüketebileceğiniz gibi yemeğini de yapabilirsiniz.
Maydanoz:
Çiğ olarak tüketilen maydanozun da koruyucu etkisi vardır.
Vanilya:
Vanilya kendine has kokusu ile genelde pastalarda ve keklerde kullanılır. Bu güzel kokulu vanilyanın solunum yollarını temizleme ve öksürüğün kesilmesine yardımcı olma özelliği bulunmaktadır.
Tarçın:
Bal ya da limon suyuyla birlikte alınan tarçının boğazdaki yanmaları kesme özelliği vardır.


Gülden Çelik Alma

Çelik: Ana bitkilerin gövde,dal,kök ve yapraklarından kesilerek hazırlanan parçadır.


Çelik Alma

* Çelik alınma zamanı Eylül-Mart ayları arasıdır.
* Çelikler çiçeksiz yıllık dallardan veya odunlaşmış sürgünlerden alınabilir.
* Çelik uzunluğu 15 - 20 cm ve kalınlığı 5 - 6 mm çapında olmalıdır.
* Çelikler 1- 4 göz taşıyan,gözün 0,5 cm altından düz ve yine 0,5 cm'nin üstünden eğimli bir şekilde kesilmiş bir daldır.
* Yapraksız çeliklerde gövde uzaması erken,kök gelişmesi geç olur.
* Hazırlanan çelikler içinde geçirgen,fakat sıkı yapıda 4/5 oranında dere kumu veya perlit, 1/5 oranında iyi bahçe toprağı veya torf bulunan köklendirme yastıklarına 2 göz dışarda kalacak şekilde dikilir.
* Dikim aralıkları 6 - 7 cm olmalıdır.
* Dikimden sonra sulama yapılır.
* Çeliklerin toprak altında kalan gözleri köklenmeyi teşvik eden hormonlar salgıladıkları için önemlidir.
* Ilıman bölgelerde çelikler açıkta, üretim yastıklarında köklendirilir.
* Soğuk bölgelerde ise 4 - 7 derece sıcaklıktaki depolarda havaların elverişli olması beklenmeli daha sonra dikim yapılmalıdır.
* Çelikler dikim öncesi köklenmeyi teşvik edecek hormonlarla muamele edilir.


 



Çiçek Bakımında Püf Noktaları


* Çiçekleri keserken, çiçek kesme makası veya bıçağı kullanın.
* Sulama için öncelikle toprağın nemini kontrol etmeniz gerekir.Parmağınızı 1-2 cm kadar toprağa bastırın ve parmağınızda ıslaklık hissetmiyorsanız bitkinizi sulayın.Fakat aşırı sulama bitkinin köklerini çürüteceğinden aşırı sulamadan kaçının.
* Bitkilerinizin yapraklarını belirli aralıklarla ılık suyla temizlerseniz,yaprakların gerek duyduğu nemi almasını sağlayabilirsiniz.
* Saksı değişimlerinin bitki köklerine zarar vermeden ve bahar aylarında yapılması gerekmektedir.

* Bitkiniz için en önemli besin kaynağı olan ışığı alabilmesi için ise evinizin güneş alan bir bölümüne koymanız yeterli olacaktır.

Organik Tarım Nedir?

Ürün yetiştirilmesi, toplanması, hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ile ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan diğer işlemlerde, kimyasal madde veya tarım ilacı kullanılmadan yapılan tarım "organik tarım" olarak tanımlanır.


Organik Tarımın Faydaları Nelerdir?

* Organik tarımda, sentetik gübreleme teknikleri ve kimyasal böcek ilaçları kullanılmadığı için maliyet, geleneksel tarıma göre % 25 ila % 30 arasında daha azdır. Bu durum organik tarımı daha etkili kılmaktadır.
Organik tarım geniş alanlardaki toprak erozyonunu azaltarak, tarımın en önemli kaynağı olan toprak ve gübreyi korur.
Ayrıca organik tarım, çiftçilere gübreyi daha uzun süre kullanma imkanı verir çünkü gübrenin verimi çok fazladır.
Organik tarım sadece çiftçiler için yararlı değildir, aynı zamanda günlük sanayi için de faydalıdır. Organik tarım alanlarında otlanan ineklerin, enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı oldukları ve daha fazla süt verdikleri görülmüştür. Bu durum kesinlikle göstermektedir ki, organik tarım sağlık açısından tüketicilere, kâr elde etme amacından da sanayicilere çok daha faydalıdır.
Organik tarım ile üretilen ürünlerin ve gıdaların tatları geleneksel tekniklerle üretilen gıda ve ürünlere kıyasla daha lezzetlidir.
Zararlı böcek ilaçları ya da yapay çimlendirici, büyütücüler eklenmediği için organik tarımla üretilen gıda ve ürünlerin besin değerleri korunur.
Organik ürünlerin geleneksel tarım ürünlerine tercih edilip tüketilmesi kalp krizine yakalanma gibi fiziksel rahatsızlıkların olasılığını düşürür. Bilimsel çalışmalar göstermiştir ki, organik ürünler inorganik ürünlere göre çok daha sağlıklıdır.


Evde kompost hazırlama..

Mutfak artıklarını (salatalık,domates kabuğu,maydanoz sapı vb. gibi)ufak parçalara ayırarak boş bir kabın içerisine atıyoruz.Ardından kurumuş bitki artıklarını,çim atıklarını,kağıt parçalarını aynı karışıma toprakta ekleyerek karıştırıyoruz.Hazırladığımız karışımı 5-6 gün sonra düz bir zemine sererek havalandırıyoruz ve daha sonra bu karışımı tekrar kovamıza dolduruyoruz.Kompostumuzu bir miktar sulayarak nemlenmesini sağlıyoruz.7. günün sonunda karışımımıza tekrar aynı materyallerden(kuru yaprak parçaları,çim atıkları vb.) ekleyip bir miktar daha ıslatıyoruz.Bu işlemi yaptıktan 7 gün sonra ,yani totalde 14. günün sonunda kompostumuz hazır hale geliyor.



Hazırladığınız karışımı artık bahçelerimizde rahatlıkla kullanabiliriz...